Bir eğitimcinin fen
liselerinin kontenjanlarının ortaokuldan mezunların yüzde üç civarında olması
konusunda kontenjan belirlendiğini ancak siyasi kadroların kendi seçim
bölgelerinde bu okulları açmak için baskı uyguladıklarını söylemişti. Ben de âcizane
eğitimle haşir neşir birisi ve bu konuda diplomalı biri olarak "fen
liseleri kapatılsa herkes rahatlar" demiştim. Söylediğimi önce espri
olarak anlamış olmalı ki gülümsedi, durumun vahametini anlatınca ve ciddiyetimi
görünce "Hocam üstün yetenekli öğrencilerimiz ne olacak? diye sitem etti.
Yetenekten kastının da fen ve matematik olduğu belliydi, çünkü fen liseleri fen
bilimleri ağırlıklı eğitim yapıyorlar. Ben de o zaman sosyal bilimler alanında
da yetenekli ve beceri sahibi çocuklar olduğunu hatta yalan söylemenin de
nihayetinde bir beceri olduğunu söyleyerek bununla ilgili bir okul açılıp test usulü
ile öğrenci yerleştirelim deyince seninle mi uğraşacağım tavrı ile konuyu
değiştirdi.
TEOG benzeri merkezi sınavların zararını
ziyanını muhtelif kerelerce dile getirmişliğim oldu. Bu yazı içerik olarak öncekilerden
farkı olmayacak ancak biçim olarak farklı şekilde kaleme aldım. Öğrencilik
yıllarımızda sınavlara çalışırken madde haline getirilmiş konular mutlaka
sınavda çıkar ve ezberlenmesi kolay diye daha fazla çalışırdım. Hocalarımız da
herhalde değerlendirme kolay ve objektif olur diye daha çok onlardan soru
sorarlardı. Şimdi TEOG’un bize yansımalarını maddeler halinde sıralarsak;
1- Öğrenciler üzerinde
büyük bir yük ve stres,
2- Ezberci eğitim,
çünkü merkezi sınavlarda bilgi sorulur. Bilgi ezberlenir ve TEOG dan sonra
unutulur,
3- Bilgiyi ezberleten
ve kendilerini eğitimin alternatifi olarak görüp böbürlenen dershanelerin çoğalmasına
sebep olur,
4- Veliler TEOG da
çocuklarının yüksek başarı göstermeleri için özel hoca ararlar ve TV’lerde özel
ders ücreti 700 TL şeklinde haberler yayımlanır. Aslında özel derste de özel
hoca son kertede kısa sürede çok test çözmeyi anlatır ve öğrenci fazla çaba
sarf etmeden hayata kısa yoldan ulaşmanın yollarını öğrenir,
5- TEOG ile öğrencinin
kazandığı okul evinden uzak olduğu için servisle gitmek zorunda kalır. Bunun
sonucu olarak da;
a- Servislerle ilgili her gün haberlerde
izlenen görüntülere bakıp bakıp üzülürüz,
b- Bakanlık valiliklere
yetki verir "çocuklarımız uykularından da olmasınlar, eğitimlerinden
de" diye.
6- TEOG’da ortaokul
ders başarı notu yerleştirme puanına etki ettiğinden özel okullarda çocuğun
başarısının üzerinde bir puan vererek o çocuklar üzerinden reklam panolarını doldururlar.
7- Fen liselerine ve
genel liselere giremeyen öğrenciler Meslek liselerine gitmeye devam eder ve
onların kontenjanları bir türlü dolmaz.
8- Diğerleri ( yani
benim bilmediklerim...)
TEOG kaldırılmalı tartışmaları başladıktan
sonra TV’den izlediğim kadarıyla a) yeni sistem nasıl olacak ve b) çalışkanlara
haksızlık olmaz mı diye iki eleştiri geldi. Sistem dediğiniz eğitimin topyekün
işleyişidir. TEOG bu sistemin bir çarkı. Çalışkan kim, tembel kim?. Herkes
kendi çapında çalışkandır. Çalışkanlıktan kasıt çok bilgi ezberlemek ve test
çözmek ise diyecek laf yok.
Çözüm nedir? sorusunun cevabı ise oldukça
basit. Bir zamanlar zamanın ruhuna uygun olarak 80'e yakın lise türü vardı.
Bunların azaltılması (darısı yükseköğretim programlarının başına) olumlu bir
gelişme iken fen liselerinin duruyor olması da bir eksiklik. Çünkü fen
liselerini yani kontenjan ve “iyi okul” algısı ve de bunun için sınav
yaptığınız sürece TEOG olmaz başka bir şey olur. Liseleri genel ve mesleki
olmak üzere ikiye ayırdığınızda TEOG biter. Hazır bir yerleştirme sistemimiz de
var. Ortaokul başarı ve performans notunu da bir tarafa bırakarak ve de başka
ülkelerde acaba nasıl veya yenisi nasıl olsun tartışmalarından uzak öğrenci
mesleki ve genel liseye gitmek isteğini belirtsin ve evine en yakın okula yerleştirilsin.
Unutmayalım en iyi okul eve yakın okuldur. Çocuklara bilgi yükleme nasıl oluru
bir tarafa bıraksak ta biraz da oyun oynamalarına baksak.
Yorumlar
Yorum Gönder